Sürdürülebilirlik

ÇALIŞMALARIMIZ

ASELSAN sürdürülebilirlik çalışmaları dünyamız, toplum ve ekonomi olarak üçe ayrılmaktadır ve her bir kapsam dahilinde oluşturulan prensipler doğrultusunda kazanımı sağlanacak hedefler oluşturulmakta ve düzenli olarak gelişim sağlanmaktadır.

İklim Değişikliği Yönetimi

Tüm faaliyetlerinde en iyi kaliteyi yakalarken, iklim değişikliği ve çevre çalışmalarını odağına alan ASELSAN, faaliyetlerinden kaynaklı emisyonları da analiz ederek iyileştirme süreçleri uygulamaktadır. İklim değişikliği ile ilgili hususların görüşüldüğü ve ASELSAN genelinde kendi alanlarında uzman yetkililerin katıldığı çalıştayın emisyonu yenilenebilir enerji kapsamında Gold Sertifikası (karbon offset projeleri için küresel ölçekteki değerlendirme için kullanılan sertifika) ile sıfırlanmıştır.

2010 yılından bu yana 11 yıldır CDP İklim Değişikliği raporlaması çalışmalarını başarı ile yürüten ASELSAN, çağımızın en önemli risklerinin başında gelen iklim değişikliği ve çevre risklerini kurumsal risk sisteminin parçası haline getirmiştir. ASELSAN, iklim değişikliği risklerini yönetmek ve gezegenin sürdürülebilirliğine katkı sunmak için gerekli aksiyonları almaya ve bu konuda dünyanın önemli savunma sanayii liderleri arasındaki yerini korumaya devam etmektedir.

2050 Yılı Net Sıfır Emisyon Hedefimiz

Haziran 2021’de ASELSAN’ımızda ‘2050 yılı için net sıfır emisyon’ kararı alınmıştır. Bu çerçevede oluşturulan Sürdürülebilirlik Komitesi desteği, CDP Liderlerinin katkısı ve tüm ASELSAN ailesinin katılımı ile çalışmalarımız başlamıştır.

ASELSAN ailesi olarak, çocuklarımıza verdiğimiz sözümüzü tutarak, onlara iyi bir gelecek emanet etmek için, şu ana kadar ki bilgi birikimimiz, başarılarımız ve her konuda üstlendiğimiz liderlik vasfımız ile iklim değişikliği ile mücadele yolumuzda emin adımlarla yürümeye, kıymetli aile üyelerimizin hassasiyeti ve geniş vizyonu ile, ülkemizin hedefleri konusundaki çalışmalarına, özverili desteğimizi vermeye devam edeceğiz.

İklim Değişikliği Lideri

Dünyanın en prestijli çevre projelerinden biri sayılan CDP, şirketlerin iklim stratejilerinin kamuoyuna açıklanmasını sağlayarak, performans iyileştirmesi yapma imkânı veriyor. Tüm dünyada marka değeri, yatırımcı ilişkileri çalışmaları ve sürdürülebilirlik raporu için önem arz eden CDP raporuna, gönüllü olarak Türkiye’den BİST-100 şirketleri ve diğer firmalar katılım sağlıyor.

2012 yılında yaptığı ilk raporlama ile CDP Türkiye Programına dahil olan ve her yıl başarısını en yüksek puanlı şirketler arasında yer alan ASELSAN, çevreyi gelecek nesillere aktarılacak bir emanet olarak görme taahhüdü doğrultusunda, hem kendi emisyonlarını azaltacak çalışmalar yapmaya hem de iklim değişikliği konusunda çözüm olabilecek yenilenebilir enerji sistemleri, ulaşım sistemleri, akıllı şebeke sistemleri vb. Ar-Ge ve üretim faaliyetlerini sürdürülebilir büyümenin bilincinde olarak yürütmek için çaba sarf etmeye devam ediyor. İklim değişikliği hususlarında da hem kendi emisyonlarımızı azaltacak çalışmalar yapmaya hem de iklim değişikliği konusund a çözüm olabilecek ürünler tasarlamaya çalışmaktayız. ASELSAN, küresel olarak sorumlu bir tüketim için sorumlu bir üretici olmayı hedeflemektedir.

ASELSAN’ın operasyonlarında ve stratejisinde ön planda tutulan bütüncül sürdürülebilir yaklaşımı, CDP Raporlaması ile sağlanan uluslararası düzeydeki başarı ile hem yatırımcıların hem de tüm paydaşların bilgisine sunulmuştur. 2021 yılı sonuçlarına göre, ASELSAN küresel ortalamanın üzerinde bir puan alarak iklim değişikliği ile ilgili çalışmalarını sürdürmüştür.T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın desteği ile yürütülen Karbon Zirvesinde, iklim değişikliği çalışmalarımıza gösterdiğimiz hassasiyet ile “Düşük Karbon Kahramanı” olarak nitelendirilerek “İklim Ödülünü” almaya hak kazandık

İklim Değişikliği ve Değer Zincirimiz

İklim hususunun sadece kendi üretim alanımızda değerlendirebileceğimiz bir husus olmadığına, tüm değer zincirimiz ile birlikte ele almamız gereken önemli bir konu olduğuna inanıyoruz. Sadece ASELSAN’ımızı değil tüm değer zincirimizi olumsuz etkileyebilecek iklim değişikliği riskini, yüksek teknolojimiz, insan kıymetimiz ve güçlü bilgi birikimimizle, risk ve fırsatların entegre bir şekilde yönetilmesini sağlamak için kurulmuş yapılarımız içerisinde yönetiyoruz. Küresel ölçekte üretim ve tedarik zincirlerinin kırılganlığını gördüğümüz koronovirüs salgını sürecinde, ASELSAN’ımızın kriz yönetim modelinin iş sürekliliğinin kesintiye uğratmama konusundaki etkinliğini görmüş olduk. Sorumlu bir tüketim için sorumlu bir üretici olma inancı ile iş sürekliliği riskimizi yönetirken, tüm değer zincirimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Şirketimizin 5.000’i aşan tedarikçisinin çok önemli bir kısmını yerli firmalarımız oluşturmaktadır ve millileştirme çalışmalarımız hızla devam etmektedir. Çevre konularında değerlendirmeye tabi tutularak onaylı tedarikçimiz olan paydaşlarımızın çevre faaliyetlerini; bilinçlendirme etkinliklerimiz, gelişimleri için belli aralıklarla artırdığımız kritelerimiz ve belirli programlar çerçevesinde yaptığımız denetimlerimiz ile artırıyoruz. Tedarikçilerimizin elinde bulunmayan ekipmanları üretim süreçlerine kazandırmak, kurumsal anlaşmalarımıza dâhil etmek, tedarikçi finansman programlarımızdan faydalanmalarını sağlamak gibi pek çok çalışmamız ile de paydaşlarımızı güçlendiriyoruz. Sürdürülebilirliği Şirket kültürüne aşılamanın ve operasyonlarına etkin olarak entegre etmenin ancak çalışanların katkısı ile gerçekleşeceğinin farkında olan ASELSAN, çalışanlarına yönelik iklim değişikliği yönetimi ile ilgili eğitimler düzenlemekte ve bilinçlendirme çalışmaları yürütmektedir. Tedarikçilerin de karbon yönetimi konusundaki farkındalığının artırılması amacıyla yıl içinde gerçekleştirilen tedarikçi ziyaretlerinde bilgilendirme çalışmaları yürütülmektedir. ISO 14064:2018 standardı kapsamında tedarik zinciri yönetimi iklim değişikliği geliştirme süreçleri tasarlanmış ve 2021 yılında uygulanmaya başlanmıştır. 2022 yılı itibarıyla her sene geliştirecek şekilde değer zinciri yönetiminin daha entegre bir şekilde sistemde yer alması hedeflenmektedir. Gücümüz bir inancımız ile çıktığımız yolumuzda, iklim değişikliği konusunda da ortak güç ile ilerliyoruz.