Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören öncesinde ÇELİKKUBBE’ye ait unsurları inceledi. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve ASELSAN CEO’su Ahmet Akyol’dan 47 araçtan oluşan ÇELİKKUBBE unsurlarına ilişkin bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hatıra fotoğrafı çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ASELSAN Botanik Bahçesinde kendi adına dikilen fidana can suyu verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tören salonuna girişinde Next Big Move to Türkiye Programı kapsamında Türkiye’ye geri dönüş yapan genç mühendisler çiçek sundu.
ASELSAN’ı geleceğe taşıyacak tesislerin açılışını yapan ve yeni yerleşkenin temelini atan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
“Bugün Zafer Haftası'nda bir başka gururu yaşıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerine güç katacak ve savunma sanayini bambaşka bir seviyeye taşıyacak üç değerli hamleyi birlikte gerçekleştiriyoruz.
ASELSAN açısından bu tarihî günde sadece bir şirketin değil aynı zamanda bir milletin bağımsızlık yolculuğunun, alın terinin, azminin ve kararlılığının yeni bir safhasına hep birlikte şahitlik ediyoruz.
Şehitlerimizin ruhlarını da şad edeceğine inandığım tüm bu adımların ASELSAN'ımıza, savunma sanayimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bu vesileyle kuruluşundan itibaren 50 yıl boyunca ASELSAN çatısı altında Türk savunma sanayine katkılarda bulunmuş herkesi şükranla yâd ediyorum.
Bugün ilk olarak 460 milyon dolar değerinde dosta güven düşmana korku verecek toplam 47 araçtan oluşan Gök Kubbe sistemlerini kahraman ordumuza kazandırıyoruz. Son yıllarda etrafımızda yaşanan sıcak çatışmalar, hava savunma ve radar sistemlerinin ne kadar mühim olduğunu ortaya koydu. İşi şansa bırakma gibi bir lüksümüzün olmadığının gayet bilincindeyiz. Çünkü kendi radarını, kendi hava savunma sistemini, elektronik harp yeteneklerini geliştiremeyen hiçbir ülke açık ve net söylüyorum, mevcut güvenlik sınamaları karşısında bilhassa bölgemizde geleceğine güvenle bakamaz.
Masada olmakla menüde olmak arasındaki ince çizgiyi belirleyen unsur, hava savunma ve taarruz kabiliyetlerinizdir. Bu anlayışla, gerekli adımların öncesinde atmaya başladığımız bu inşa ve ihya sistemi hamdolsun ciddi yol alıyor. Çok kısa sürede tüm engellere rağmen çok ciddi yol aldık. Bugün gerçekleşen teslimatlar verdiğimiz mücadelenin boşa gitmediğinin en somut delilidir.
‘Gövde gösterisine tanık oldum’
Şunu açık yüreklilikle ifade etmek isterim ki adeta bir gövde gösterisine tanık oldum. Ürünlerimiz karşısında bu milletin bir ferdi olarak kıvanç duydum.
Teslim edilecek bir adet SİPER Uzun Menzilli Hava Savunma Sistemi ve ona bağlı 10 araç, ülkemizin hava savunmasında bir dönüm noktası. Üç adet HİSAR Orta Menzilli Hava Savunma Sistemi ve toplam 21 araç caydırıcılığı orta menzilde daha da güçlendirecek. KORKUT hava savunma sistemi ile erken ihbar radarlarımız sahada gözümüz ve kulağımız olarak görev yapacak. Yedi adet PUHU ve iki adet REDET elektronik harp sistemi ise bu alanda ülkemizi bir üst lige taşıyacak. Emeği geçenleri canı gönülden tebrik ediyorum. Elbette burada durmayacak daha fazla sayıda sistemi yeni yeteneklerle birlikte geliştirecek ve envantere kazandırmayı sürdüreceğiz. Sistemler sistemi Çelik Kubbe ile hava savunmasında artık farklı bir klasmana çıkacağız.
ASELSAN'ın ÇELİKKUBBE’de sistem geliştirmenin yanı sıra kritik bir rolü daha bulunuyor. Sahadaki bütün sistemlerin birbiriyle anlık haberleşmesini ve entegre çalışmasını sağlayacak yapay zekâ destekli komuta kontrol yazılımını da ASELSAN geliştirdi.
ÇELİKKUBBE’nin omurgasını oluşturacak bu yazılım sayesinde sahadaki yüzlerce hava savunma sistemi tek bir sistem gibi hareket edecek. Açılışını yaptığımız 280 milyon dolar değerindeki 14 tesisle üretim kapasitemizi ciddi şekilde artırıyoruz. Hizmete aldığımız tesisler arasında hava savunma sistemleri tasarım ofisi, radar üretim ve entegrasyon ilave tesisi, ileri mühendislik malzemeler araştırma geliştirme tesisi, elektro optik sistemler tasarım ofisi, güdümlü mühimmat sistemleri tesisi, Teknopark İstanbul Araştırma Geliştirme Merkezi ve daha birçok kritik altyapı bulunuyor. Bu tesisler, yaklaşık 4 bin kişiye nitelikli istihdam sağlama yanında genç mühendislerimize yeni çalışma alanları açacaktır. Bunların da hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.
Tek seferde yapılan en büyük yatırım
Bugün ayrıca geleceğimizi inşa edecek dev bir yatırımın da temelini atıyoruz. ASELSAN'ın ikinci 50 yılına yakışacak dev bir yerleşkede ilk betonu bugün döküyoruz. Oğulbey Teknoloji Üssü 1,5 milyar dolarlık yatırım büyüklüğüyle son yılların en büyük sanayi yatırımlarından biri olacaktır.
Bu yatırım Cumhuriyet tarihinin tek seferde yapılan en büyük savunma sanayii yatırımı. Burası ayrıca Avrupa'nın en büyük entegre hava savunma tesisidir. Şunu da özellikle vurgulamak isterim. ASELSAN savunma sanayimizin adeta kalbi durumunda olduğu için bu yatırım tüm sektör için kritik bir eşik olacaktır. Şu an içinde bulunduğumuz Gölbaşı Yerleşkesi 800 dönüm büyüklüğünde bir alan. Ben 2015 yılında ASELSAN’ın 40. yılında bu yerleşkedeki ilk tesisin açılışını yapmanın gururunu yaşamıştım. O zaman bana bilgi veren arkadaşlarımız, en az 30 senelik büyüme planlarını karşılayacak bir alana kavuştuklarını söylemişlerdi. 10 yıl içinde savunma sanayimiz ve ASELSAN öyle bir büyüme gösterdi ki bugün bu yerleşkenin tamamı dolmuş durumda. Biz de ilgili kurumlarımızla yeni bir yerleşke için gerekli adımları attık. Türkiye Yüzyılı'na yakışan bir vizyonla 900 futbol sahasından daha büyük 6 bin 500 dönümlük bir alanı ASELSAN'a tahsis ettik.
En ileri savunma teknolojileri merkezi
Oğulbey Teknoloji Üssü, 585 bin metrekare kapalı alan ve 132 bin metrekare temiz oda, laboratuvar ve üretim alanı ile bölgenin en ileri savunma teknolojileri merkezlerinden biri olacaktır. Bu yatırım ASELSAN'ın seri üretim kapasitesini iki katından fazla arttırarak ülkemizi sadece bölgesinde değil dünyada da öncü bir konuma taşıyacak. Teknoloji üssünün bir an önce tamamlanması için yürütülen çalışmaların takipçisi olacağım. Yoğun bir gayretle 2026'nın ortasında ilk tesisi devreye alacağız. Tabii burada yapacağımız iş betonla demirle çimento ile ilgili bir iş değil. Burada yapacağımız iş teknolojiyle, Ar-Ge ile tasarımla üretimle ilgili bir iş.
ASELSAN, aynı zamanda bir milletin hafızasında derin izler taşıyan destansı bir yolculuğun sembolüdür. Kendi silahını kendi haberleşme sistemini üretemeyen bir milletin nasıl ağır bedeller ödediğini gördük. İşte o gün milletimizin vicdanında bir kıvılcım çaktı ve o kıvılcım 1975'te kurulan ASELSAN ile dev bir meşaleye dönüştü.
Bir avuç idealist mühendisin 50 yıl önce mütevazı imkânlarla attığı adımın bugün 11 araştırma geliştirme merkezine ve 12 bin 500'den fazla çalışana, dünyanın en hızlı büyüyen 10 savunma sanayi şirketinden biri hâline geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ordusunun ihtiyaçlarının yüzde 80'lere varan oranda yerli sistemlerle karşılandığını vurguladı. Bu projelerde emeği geçen Millî Savunma Bakanlığımıza, Savunma Sanayii Başkanlığımıza, ASELSAN'a ve tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye Yüzyılına yakışan bir vizyon ortaya koyan ASELSAN yönetimini, mühendislerimizi, teknisyenlerimizi gönülden tebrik ediyor, nice 50 yıllar diliyorum.”