İlk
kuantum devrimi, 20. yüzyılın başlarında bilim insanlarının atomun yapısı ile
elektromanyetik alanların kuantum doğasını tanımlayan matematiksel denklemleri
ortaya koymasıyla başladı. İlk kuantum devrimi sırasındaki araştırmalar
sonucunda transistor, lazer vb. teknolojilerin geliştirilmesiyle bilgi ve
teknoloji çağının yolu açılmış oldu
Birinci kuantum devrimiyle kuantum doğası anlaşılan parçacıkların ve alanların özelliklerinin (spin, polarizasyon, vb.) manipülasyonu ve birbirleriyle klasik olmayan etkileşimleri üzerine pratik uygulamaların geliştirilmesi ise 21. yüzyılın başlarında yaşanan ikinci kuantum devrimi ile başlamıştır. Parçacıkların kuantum özelliklerinin kullanımı sayesinde hesaplama, iletişim, metroloji, sensörler ve görüntüleme vb. alanlarda klasik sınırların aşılması ile çığır açan teknolojik gelişmeler yaşanmaktadır.
Kuantum Haberleşme
Kuantum teknolojileri, haberleşme alanında özellikle veri gizliliği ve kriptoloji alanında önemli bir etki yaratmaktadır. Kuantum rassal sayı üreteçleri ve kuantum anahtar dağıtım teknolojileri sayesinde verilerin çözülemeyecek şekilde şifrelenebilmektedir. Ayrıca, haberleşme hattına herhangi bir sızma teşebbüsü olduğunda fark edilerek veri akışının durdurulması mümkün olmaktadır.
Kuantum Sensörler
Kuantum
konusunda en ilgi çekici alanlardan biri kuantum sensör sistemleridir.
Günümüzde, hedef tespiti ve takibinde klasik ışık ve RF kaynaklarıyla çalışan
LİDAR ve RADAR sistemleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Bununla
birlikte bu sistemler, sistem alt bileşenlerinin hassasiyeti, gürültü ve
kayıplar gibi etmenlerden dolayı klasik fizik kanunlarıyla limitli bir
sinyal-gürültü oranına sahiptir. Kuantum sensörler ve ilgili sistemleri; hedef
tespit performansının klasik limitlerin ötesine geçebilecek hassasiyete, düşük
çıkış gücü sayesinde RADAR/LİDAR sistemlerinin aktif izi anlaşılmayacak düşük
çıkış güce ve hedeflerdeki sönümleyici malzemeleri etkisiz bırakabilecek
potansiyele sahip olmalarıyla dikkat çekmektedir.
Kuantum Bilgisayarlar
Kuantum bilgisayarlar, klasik ikili veri yerine çoklu durumları bulundurabilen ve yine çalışma prensibinde “kuantum dolanıklık” gibi kuantum fenomenleri barındıran sistemlerdir. Genel olarak temel verilerin sıralanması ve düzenlenmesi konularında çok başarılı olan klasik bilgisayar sistemleri kompleks algoritmalar gerektiren ve farklı veri noktaları arasındaki istatistiksel bağlantıların araştırılmasında oldukça sınırlı kalmaktadır. Kuantum hesaplama ve kuantum bilgisayar sistemleri kullanılarak özellikle yüksek karmaşıklık barındıran problemlerin (yapay zekâ, atomsal malzeme modelleme, kriptografi, finansal modelleme ve hava olayları gibi kaotik sistemler) araştırılmasında sağlayacakları faydalar ile öne çıkmaktadır.
ASELSAN’da Kuantum Teknolojileri alanındaki çalışmalarının yürütülmesi amacıyla KUANTAL (Kuantum Araştırma Laboratuvarı) kurulmuştur. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) yerleşkesinde kurulan laboratuvarda yürütülecek projeler ile Türkiye’nin kuantum teknolojilerindeki bilgi birikimi ve teknoloji hazırlık seviyesi artırılarak ASELSAN üzerinden yerli ve milli sistemlere dönüştürülmesi amaçlanıyor. Laboratuvarın sahip olacağı deneysel yetenekler ve araştırma olanakları itibariyle, ülkemiz sanayiinde tek dünyada da sayılı araştırma laboratuvarından biri olması hedeflenmektedir. Araştırma Merkezlerimizin sahip olduğu akademik iş birlikleriyle KUANTAL, alanında yüksek etkili araştırma ve prototip geliştirme faaliyetleri gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.